Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

50 Yıllık Yerli Marka: Kerem Optik’in Yolculuğu

Göz sağlığı alanında yarım asırlık bir tecrübeyi temsil eden Kerem Optik, yerli sermaye ile kurulmuş köklü bir aile şirketi olarak dikkat çekiyor.

Göz sağlığı alanında yarım asırlık bir tecrübeyi temsil eden Kerem

Erzincan’da 35 yıldır gözlükçülük yapan ve aynı zamanda Erzincan MÜSİAD Başkanı olan iş insanı Ertan Buyruk’un öncülüğünde faaliyetlerini sürdüren marka, hem bölge halkına hem de sektöre önemli katkılar sunuyor.

Biz de bu uzun soluklu yolculuğu, geçmişten bugüne Kerem Optik’in gelişimini ve yerli optik sektörüne dair öngörüleri konuşmak üzere Sayın Ertan Buyruk ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Ertan Bey, siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

1966 Erzincan doğumluyum. Elektrik teknikerliğiyle başladığım iş hayatıma, kamu sektöründe 10 yıl hizmet vererek başladım. Ardından, 1990”lara doğru vizyoner bir adım atarak optik sektörüne giriş yaptım. Bugün Türkiye genelinde birçok şehirde mağazalarımızı oluşturduk ve sektöre yeni bir kalite standardı getirdik. Ticaretin yanı sıra siyaset, spor ve sivil toplum alanlarında da aktif roller üstlendim. Erzincan Belediye Meclisi üyeliği yaptım, Erzincanspor’da yöneticilik görevinde bulundum. Önceki dönem MÜSİAD Erzincan Şube Başkanıyım. Hayatım boyunca edindiğim tecrübeleri hem iş dünyasında hem de toplumsal fayda adına kullanmaya özen gösterdim.

Kerem Optik’in 50. yıl önceki kuruluş hikâyesini, bugünkü konumunu ve geleceğe dair planlarını bizimle paylaşır mısınız?

Kerem Optik, 1970’li yıllarda aile büyüklerimizin göz sağlığına olan duyarlılığıyla kuruldu. 1996 yılında aktif olarak yönetime dâhil oldum ve o günden bu yana markayı hem yerelde hem de ulusal çapta büyütme hedefiyle çalıştım. Bugün Erzincan’daki merkezimizin yanında Türkiye’nin birçok ilinde Kerem ve ErKerem Optik adıyla zincir mağazalarımız bulunuyor. Amacımız sadece bir gözlük mağazası olmak değil aynı zamanda teknolojiyi yakından takip eden uzman kadrosuyla danışmanlık veren, göz sağlığını önceleyen bir kurum olmak. Gelecekte optik sektöründe dijitalleşmeye daha fazla yatırım yapmayı, üretim altyapısını güçlendirmeyi ve genç optisyenleri destekleyecek projelere öncülük etmeyi planlıyoruz.

Yerli optik sektörü şu an ne durumda? Sektörün geleceğiyle ilgili öngörüleriniz ve önerileriniz nelerdir?

Yerli optik sektörü, geçmişe kıyasla çok daha bilinçli ve sistematik ilerliyor. Ancak hâlâ ithalata bağımlı bir yapı söz konusu. Bu nedenle yerli üretimin desteklenmesi ve Ar-Ge yatırımlarının artırılması kritik önemde. Optik sektöründe sadece satış değil, meslekî donanım ve eğitim de büyük önem taşıyor. Devlet destekli mesleki eğitim projeleriyle sektöre daha donanımlı insan kaynağı kazandırılabilir. Ayrıca yerli markaların dijitalleşme ve globalleşme süreçlerine teşvik edilmesi gerektiğine inanıyorum. Biz de Kerem Optik olarak AR COLLECTION Markamızla bu alanlarda örnek bir model olmayı hedefliyoruz.

Ertan Bey, 35 yıllık bir optisyen olarak sektördeki Zincir Mağazalar hakkında neler düşünüyorsunuz?

Sektör ne yazık ki oldukça zor bir dönemden geçiyor. Biz gözlükçüler, artan maliyetler, döviz kurundaki sürekli yükseliş, düşen kârlılık oranları ve özellikle zincir mağazaların yarattığı haksız rekabet yüzünden ciddi şekilde sıkıntı yaşıyoruz. Bugün optik sektörü sadece cam ve çerçeve satmaktan ibaret değil. Teknoloji çok ilerledi; akıllı gözlükler, dijital cihazlarla entegre ürünler gibi yenilikler de hayatımıza girdi. Ancak bu gelişmeler, mesleğimizin temel sorunlarını ortadan kaldırmıyor. Özellikle Anadolu’daki esnaf daha büyük zorluklarla mücadele ediyor. Büyük şehirlerde belki biraz daha hareketlilik var ama burada müşteri sayısı sınırlı, giderler aynı, rekabet çok daha zor. Esnaf ayakta kalmakta gerçekten zorlanıyor. Devlet desteği olmadan yerli optik mağazalarının uzun vadede yaşaması mümkün görünmüyor. Zincir mağazaların agresif kampanyaları ve yüksek bütçeleriyle rekabet etme şansımız kalmadı. Bu durum sadece biz esnafa değil, vatandaşa da zarar verecek. Çünkü yerli esnaf kapandıkça rekabet azalacak, bu da gözlük ve optik ürünlerinde fiyat artışlarına yol açacak. Bu yüzden sektör temsilcilerinin, kamu kurumlarının ve karar alıcıların acilen adım atması gerekiyor. Aksi halde mesleğimizin geleceği tehlikede.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir